5 Temmuz 2015 Pazar

MANTARLI RİSOTTO

Herkese merhaba,
Şu ana kadar verdiğim tariflerden de anlayacağınız gibi İtalyan yemeklerine oldukça tutkuluyum. Sürekli yeni tarifler araştırıyorum ve deniyorum. Çok uzun zamandır "risotto"nun nasıl bir yemek olduğunu merak ediyordum ve denemek istiyordum ancak ülkemizde öyle her bilindik restoranda denk gelinecek bir yemek değil hem de yediğim zaman gerçek bir risotto yiyip yemediğimden emin olacak kadar donanımlı değildim. Hal böyle olunca ben de internette risottonun inceliklerini ve yapılışını araştırmaya koyuldum.

Size kısaca risottonun nasıl bir yemek olduğunu anlatayım ki sizin de merakınız geçsin hem de gözünüz korkmasın. Risotto "arborio" diye adlandırılan, bünyesinda fazla miktarda nişasta bulunduran bir pirinç çeşidiyle yapılan, kabaca bizim pilava benzeyen bir yemektir. Ancak risotto yapımında içine çok çeşitli başka malzemeler de girmektedir. Bal kabaklısına, mantarlısına, enginarlısına ve hatta bezelyelisine bile rastladım ve sonunda bana en cazip gelen mantarlı tarifi denemeye koyuldum. 

Risottoyu pişirirken normal su yerine et/tavuk suyu kullanılıyor. Ben de bulyon kullanmak istemedim ve kendi tavuk suyumu kendim hazırladım, onun da tarifine buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. Ayrıca "arborio" pirinci ülkemizde her evde bulunmadığından ben baldo pirinç kullandım ancak şimdiden uyarayım; pilav yaparken yaptığımız gibi pirinçleri yıkamıyoruz çünkü pirinçlerin nişastasını salıp yemeğin kıvamlı bir hal almasını istiyoruz.

Ve biliyorum çok konuştum ama sizi de biraz bilgilendirmek istedim, en iyisi daha fazla uzatmadan tarife geçeyim ve malzemelerle başlayayım.

Malzemeler

1 büyük su bardağı dolusu baldo pirinç
1 adet orta boy soğan
1 parmak uzunluğu kadar kereviz sapı
8-10 adet kestane mantarı
1 ufak kase ince eski kaşar rendesi
1 yemek kaşığı tereyağı
5 yemek kaşığı zeytinyağı
1/2 su bardağı beyaz şarap
Yaklaşık 750 ml et/tavuk suyu
Tuz-karabiber


Öncelikle soğanı ve kerevizi çok küçük küpler halinde doğruyoruz. Isınan tencereye soğanı ve kereviz sapını ekleyip kızartmadan sadece renkleri değişecek şekilde orta ateşte pişiriyoruz. Sonra pirinci ekliyoruz ve birkaç dakika kavuruyoruz. Bu noktada tenceremizin altını açıyoruz ve tencere iyice ısınır ısınmaz beyaz şarabımızı ekliyoruz ve şarabın alkolünün buharlaştığını ve lezzetini yemeğe bıraktığını görüyoruz. Daha sonra küp küp doğradığımız mantarlarımızı, tuzu ve karabiberi ekliyoruz. Et/tavuk suyundan her seferde 1-2 kepçe olacak şekilde yemeğimize ekliyor ve su çekilinceye kadar karıştırarak pişirmeye devam ediyoruz. Tavuk suyunu parça parça eklediğimiz ve pirinci sürekli karıştırdığımız için yemeğimiz kıvamlı bir hal alıyor. Yemek suyunu çektikçe biz ekliyoruz ve karıştırmaya devam ediyoruz. Bazen sıkılıyoruz bazen uzaklara dalıp düşünmeye başlıyoruz ve birden yemeğin baş döndüren kokusuyla kendimize gelip tekrar su ekliyoruz. Pirinç güzelce pişene dek bu işlemi sürdürüyoruz. Yemek piştikten sonra altını kapatıp içine tereyağını ve eski kaşarı ekleyip onlar da eriyene kadar karıştırmaya devam ediyoruz. Bu işlem yemeğe ekstra bir kıvam veriyor. Son olarak tencerenin kapağını kapatıp 2-3 dakika dinlendirdikten sonra yemeğimiz servise hazır hale geliyor.

Siz sanıyor musunuz ki maceramız burada sona erdi, asıl macera yemekten ilk kaşığı aldığımızda başlıyor çünkü o saatten sonra hiçbir şeyin geri dönüşü yok. Neyse ki bu tarif ortalama 4 kişiyi doyuracak şekilde hazırlandı, baktınız hızınızı alamıyorsunuz tencereyi kapıp arka odaya kaçın derim :)


Risottonun son hali, üzerine bir yaprak fesleğen koyup biraz eski kaşar rendesi serptim, tadı gerçekten harikaydı, koyduğum bir parça kereviz sapının bile tadını alabiliyordum, ilk risottomu da evde kendim yapıp yedim, mutluyum gururluyum :D

*Yemekte şarap kullanılıyor olması sizi caydırmasın, şarap yerine su da kullanabilirsiniz ama tabi makbul olanı şaraptır zaten alkol birkaç saniye içinde buharlaşacağı için bırakın tadını kokusunu bile almayacaksınız. 

Deneyip yorum bırakmayı unutmayın :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder